Blog

Geçen yazımda bahsettiğim gibi işimden ayrıldığım için, artık sadece hafta sonları değil daha uzun sürelerle teknemizde vakit geçirebileceğiz. Çünkü Fırat’ın işi buna müsait. Mesleği grafik tasarım olduğundan, ona çalışabilmesi için bilgisayar ve internet bağlantısı yetiyor. Ben de artık onun işlerine destek olacağım. İş hayatında da...

Eylül ayını her zaman çok sevmişimdir. Sakinlik, dinginlik ve huzuru çağrıştırır bana. Temmuz ve Ağustos’un bunaltıcı sıcakları yerini tatlı bir serinliğe bırakır. Sonbahar kendini yavaş yavaş hissettirmeye başlarken kalabalıklar azalır. Eylül’de tatil yapmak her zaman daha bir başka hissettirmiştir kendimi. Şimdiyse Eylül ayını denizlerde geçireceğim...

Güneş yeni battı, etrafta tatlı bir turuncu renk hakim. Havada hafif bir meltem, çevremde ötüşen cırcır böcekleri ve onlara ev sahipliği yapan binlerce çam ağacı var. Ben ise teknenin havuzluğunda oturmuş yeni yazım için kelimeleri bir araya getirmeye çalışıyorum.  Herhalde bundan daha mutlu ve huzurlu...

Bundan tam altı sene önceymiş amcam bizi evine davet ettiğinde. Evi diyorsam, yanlış anlamayın tabi, teknesinden bahsediyorum. O zamanlar Martı Marina’da bağlıydı teknesi. Bizim için çok büyük bir mutluluk kaynağı olmuştu bu davet. Şimdi aradan yıllar geçmiş, eski albümleri karıştırırken o ziyarette çektiğimiz fotoğraf ve...

Ne kadar doğa aşığıyız, her fırsatta doğaya kaçıyoruz desek de, sonuçta şehir tarafından hapsediliyoruz hepimiz bir şekilde. Şehir hayatının gereklilikleri, günlük koşturmacaları, o an için çok mantıklı gelen ama bir adım geriye çekildiğinde niye yaptığını anlamadığın rutinleri bizleri kuşatıyor. Teknede yaşam 'a adım attığımızdan beri...