Tekneye Yıldırım Düşmesi

19 Mar Tekneye Yıldırım Düşmesi

Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak hem de tüm süreci başından sonuna kadar size aktarmak.

Fırtınalı Bir Sonbahar Akşamı

Yanlış hatırlamıyorsam Ekim ayının sonlarına yakın bir tarihti. Seyirden dönmüş, iskelemize bağlanmış, birkaç gün karada halletmemiz gereken işlerin peşine düşmüştük. Bir akşam şiddetli bir lodos fırtınası eşliğinde inanılmaz derecede fazla yağmur yağıyor, çok yakınımıza yıldırımlar düşüyordu. Biz de önlem olarak teknenin kara bağlantısını çekmiş, (bu arada teknenin kara bağlantısını çekmenin haricinde, teknedeki tüm sigortaları da kapatmak iyi bir fikir olabilirmiş) içerde oturup yağan yağmurun sesini dinliyorduk. Çünkü elimizden başka da bir şey gelmiyordu. Birden çok güçlü bir ses duyuldu ve gerçekten çok korktuk. Gelen sesten yıldırımın çok yakında bir bölgeye düştüğü anlaşılıyordu. Ama devamında başka bir şey yaşanmadı. Fırtına ve yağmur azalarak gece boyunca devam etti.

İskeledeki Teknelerden Birinde Yaşanan İlk Arıza

Ertesi gün iskeledeki teknelerden birinde bir sorun fark ettik. Teknenin ısıtma sisteminin su devir daim pompası bozulmuş, devamlı çalışıyordu. Sonradan anlaşıldı ki, sorun sadece bununla kalmıyordu. Teknenin tüm elektrik sistemi, güneş panelleri, ısıtma sistemi hatta motoru bile çalışmıyordu. Her şey arızalanmıştı. Teknenin sahibi çok sevdiğimiz bir komşumuz olan Nurettin Abimiz. Hemen sigorta firmasıyla iletişime geçti ve gerekli işlemleri başlattı. Sigorta eksperi geldi, sonrasında ilgili firmalardan yetkili servisler geldi derken; biz de olan biteni izliyorduk.

Bizim Teknenin Yıldırımdan Etkilendiğini Nasıl Fark Ettik?

O sırada birkaç gün daha iskelede kalıp karadaki işlerimizin peşinde koşuyorduk. İşlerimizi halledince suyumuzu aldık, alışverişimizi yaptık ve sonbaharda boşalan koyların tadını çıkarmak için seyre çıkmaya hazırlandık. Ancak ne seyre çıkabildik ne de koyların keyfini çıkarabildik… Çünkü seyir göstergelerini açtığımız an navigasyon cihazlarımızın çalışmadığını fark ettik. İlk şoku atlattıktan sonra sigorta firmamız olan Şentop Sigorta’yı aradık (teknemiz o dönem HDI Sigorta üzerinden sigortalıydı) ve onlara yaşadığımız durumu anlattık. Onlar da hemen dosyamızı açtılar ve bize bir sigorta eksperi yönlendireceklerini söylediler.

Bozuk Tridata cihazlarımız…

Tekneye Yıldırım Düştüğünü Fark Ettikten Sonraki Süreç

Sigorta eksperi hemen ertesi gün teknemizi ziyaret etti ve gerekli kontrolleri yaptı.

Bu esnada sigorta firmamız bazı belgeler hazırlamamız gerektiğini söyledi. Bu belgeler şunlardı;

• Olayı anlatır kaptan raporu
• Hava durumu (Oraj) raporu (Meteoroloji istasyonlarından temin ediliyor)
• Tekne bağlama kütüğü ruhsatnamesi
• Servis raporu
• Onarım yenisi teklifi
• Kaptan ehliyeti

Eski Tekne Yeni Cihaz İkilemi

Bizim teknemizdeki en büyük handikap teknenin yaşı dolayısıyla elektroniklerimizin yaşı oldu. (Teknemiz 2002 yapımı) Öğrendik ki; Sigortalar genel olarak 5 yıl üzerindeki elektronikleri kapsama almıyorlarmış. Tabii eğer ekstradan bir elektronik klozunuz yoksa. Bizim de elektroniklerimizin yaşı haliyle 5 yılın çok üzerindeydi ve bu durumda kapsam dışıydı. Ancak yıldırım düşmesi bir doğal afet olarak kabul edildiği için bu sebeple oluşan hasarlar karşılanıyormuş. Burada bizim yaşadığımız en büyük handikap elektroniklerimizin üretim tarihleri dolayısıyla çok eski teknoloji olması ve mevcut cihazlara göre fiyatlarının çok düşük olmasıydı.

Sigorta eksperi arızaları tespit ettikten sonra teknik servis geldi. Bizim bozulan cihazlarımız Raymarine marka olduğu için bize Raymarine firmasının teknik servisi geldi. Arızalı cihazları tespit etmek için tüm cihazları teknemizden söktüler ve servislerine götürdüler. Burada yaptıkları tespitlerde Tridata ismi verilen iki göstergenin bozuk olduğu tespit edildi. Bu arada bizdeki cihazların üretimi artık yok. Bu sebeple mevcut sistemimizle çalışabilen ve bizim temin edebileceğimiz ürünlerin fiyatlandırılması yapıldı.

Ortaya Çıkan Maliyetler

Bizden çıkan ürünler Raymarine Tridata ST 60 serisiydi. Bunlara muadil dijital ekranlı Raymarine i50 serisi önerildi bize. Bunların da fiyatı 600 Euro + KDV. Bize aynı cihazdan bir sancak bir iskele tarafına lazım olduğu için 600 X 2 = 1200 Euro olarak ürünleri yenileme bedelini rapor etti servis. Bunun haricinde 200 Euro servis bedeli çıkardılar. Toplam KDV dahil 1650 Euro’luk bir hasar onarımı için ödeme yapmamız gerektiği ortaya çıktı.

Raymarine servisi kontrol amaçlı tüm cihazlarımızı götürdükten sonra…

Sigorta Bu Tutarın Ne Kadarını Karşıladı?

Sigortanın kestiği ilk tutar tekne tutarımızın %0.5’iydi. Sigorta poliçesi yaparken ilk dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi bu muafiyet tutarı. Çünkü örnek olarak tekneniz 100.000 Euro üzerinden sigortalıysa ve sözleşmedeki muafiyet tutarınız %1 ise; sigorta 1000 Euro’ya kadar olan hasarları karşılamıyor. Bu tutar eğer %0.5 ise sigortanın ödemeyeceği tutar 500 Euro’ya düşüyor. Ve 500 Euro’nun üzerindeki masraflar karşılanıyor.

Sigorta firmamızın bizden yaptığı ilk kesinti bu muafiyet miktarı oldu. Yani 1650 Euro’nun  %0.5’ini kesinti yaptı.

Takılacak Yeni Cihazlar ile Teknenin Kıymet Kazanması Durumu

Diğer bir kesinti ise; bizim teknedeki cihazlar eski cihazlar olduğu için ve biz bunların yerine yenilerini alacağımız için teknenin kıymet kazanması durumu söz konusu. Buradan da bir miktar kesinti yapıldı. Ve bizim elimize geçen net rakam 659 Euro oldu.

Bu aldığımız tutarla yapabileceğimiz iki seçeneğimiz vardı. İlki Raymarine firmasının bize önerdiği cihazları almak; ki bunlar bizim bütçemizin çok üzerindeydi. Biz bu yeni cihazları temin etmek yerine bozulan cihazlarımızın çıkmalarını bulma yolunu tercih ettik. Kısa süre içinde şansımız da yaver gidince, Marmaris malzemeciler çarşısında ikinci el ürün satan bir mağazada (Nato Marin) bozulan Tridata cihazımızın aynısını 350 Euro karşılığında bulduk. 200 Euro da servis bedeli ödedik. Geriye 110 Euro’luk bir bütçemiz kaldı. Ve bir Tridata cihazı daha bulmamız gerekiyor ancak henüz bulamadık. Sonuç olarak yapacağımız tüm masraf karşılanmamış oldu ama buna da şükür diyoruz. Çünkü eğer otopilot beynimiz bozulsaydı çok daha fazla zorlanacaktık. Ve belki de o zaman sistemi yenilememiz gerekecekti. O sebeple bu kadarla atlattığımıza şükrettik.

İskelede Düşen Yıldırımdan Etkilenen Teknelerin Sayısı Gün Geçtikçe Arttı

Bizim teknenin de düşen yıldırımdan etkilendiğini fark etmemizle birlikte, iskelede yıldırımdan etkilenen tekne sayısı ikiye çıktı. Ancak takip eden günlerde bu sayı daha da arttı. Birinin güneş panelleri çalışmadı, diğerinin MPPT regülatörü bozuldu, bir başkasının yine bizimki gibi navigasyon cihazlarında arıza oluştu. Yani yakına yıldırım düştüğü durumlarda çevredeki teknelerdeki arızalar zaman içinde oluşabiliyor. Bu da çok önemli bir nokta. Böyle bir durumu fark ediyorsak, teknemizi bir süre oluşabilecek arızalara karşı gözlememiz gerekiyor.

Bu arada düşen bir yıldırımdan etkilenmek için yıldırımın illa sizin teknenizin üzerine düşmesi gerekmiyor. Yakında bir noktaya düşse bile, çevredeki tekneler statik elektrik sonucu durumdan kötü etkilelenebiliyor. Bizim de iskelemizde birden fazla teknenin düşen yıldırımdan etkilenmesi buna işaret.

Tekne Sigortasının Önemi

Tekne sigortası çok önemli bir mevzu. İyi bir sigorta firması ile anlaşma yaparken bir diğer husus da konusunda deneyimli bir acente ile çalışmak. Bizim daha önce de başımıza bir kaza gelmişti. (Çiftlik Koyunda Kabus Gibi Bir Gece)

O zaman da sigorta firmasının önemini kavramış ve iyi bir acente ile çalıştığımız için dua etmiştik. Acentemiz olan Şentop Sigorta Marmaris’te hizmet veren, tekne sigortası konusunda da çok deneyimli bir acente. O zaman da, bu zaman da bizi hiç üzmeden çok profesyonel bir şekilde yaklaştılar. Onlara bir kere daha teşekkür etmek isterim.

Tekne hayatında yeni yerler keşfetmek, güzel seyirler yapmak kadar böyle tatsız zamanlar da yaşayabiliyoruz. Aküler kaynıyor, yıldırımlar düşüyor, karaya oturuluyor gibi… Bu da işin bir gerçeği ve bunu kabul etmeliyiz. Umarım sonraki yazılarda böyle tatsız deneyimler yerine güzel keşifler ve seyirler anlatırım sizlere. Görüşmek dileğiyle, sevgiler…

19 Mart 2022

• Sonraki yazıda; Mia Güneye İniyor

Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.

facebook.com/sailingmia