09 Oca Teknede Akü Kaynaması
Herkese merhabalar ve mutlu seneler. Uzun zamandır tembellik yapıp yeni bir yazı yazmıyordum. Yeni yıl, yeni hedefler, yeni umutlar derken, oturdum bilgisayarın başına ve beyaz bir sayfa açtım sonunda. Geçtiğimiz sezon karşılaştığımız problemlerden birinden; teknede akü kaynaması durumundan bahsedeceğim sizlere. Umarım faydalı bir yazı olur : )
Denizlerde 2021 Sezonu
Yine çok hızlı geçen bir 2021 senesiydi. İyisiyle kötüsüyle, Kovid’iyle Omicron’uyla, yangınıyla seliyle, ekonomik kriziyle bir sene daha bitti gitti. 2022 hepimiz için daha iyi, daha mutlu, daha sağlıklı, daha huzurlu bir yıl olsun umarım…
2021 sezonu bizim için çok güzel başlamıştı. Tekneyi uzun bir aradan sonra karaya aldık, gerekli tüm bakımlarını yaptık. Sonrası; yapılan seyirler, kurulan yeni dostluklar, keşfedilen birbirinden güzel koylar… Ve maalesef bir hafta süren Marmaris yangını… Bu bir hafta bizim de içimiz yandı, elimizden geldiğince yardım ettik. Çok fazla orman alanı kaybettik. Ama neyse ki bir hafta sonunda yangın daha fazla büyümeden, çok büyük bir mücadeleyle söndürüldü…
Fotoğrafı Marmaris yangını söndürüldüğü gün çekmiştim. Fırat her gün sabah gidip gecenin köründe dönüyordu. Yangınlarda onun gibi canla başla çalışan tüm gönüllülere tekrar çok teşekkürler…
Sezon boyunca iki defa akümüz kaynadı. Ve sezon sonu bonusu olarak teknemize yıldırım düştü. Yıldırım düşmesi ile ilgili ayrı bir yazı hazırlayacağım. Bu yazıda akü kaynaması konusuna ağırlık vermek istiyorum.
Teknedeki Elektrik Sistemimiz
Tekneyi 2016 senesinin başında almış ve o sene elektrik sisteminde hiçbir değişiklik yapmamıştık. Çünkü hem biz konuyla ilgili çok deneyimsizdik hem de neye ihtiyacımız var önce bir görerek yaşayalım istemiştik. Bu bir senenin sonunda elektrik sisteminde bazı iyileştirmeler yapmış, servis akülerimizi yenilemiş ve güneş paneli taktırmıştık. Tüm bu değişikliklerle ilgili yazdığım yazıya ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
https://sailingmia.com/solar-panel-montaji/
O dönem teknede var olan üç adet 102 amper saat sulu aküyü, 120 amper saatlik dört adet jel akü (Exide Es1350) ile güncellemiştik. Boşa çıkan bu sulu akülerden birini de motor aküsü olarak kullanmaya devam ettik. 2017 sezonunun başında yaptığımız bu değişiklikler, 2021 sezonu ortasına kadar teknedeki tüm enerji ihtiyaçlarımızı tam olarak karşıladı.
Akü kaynaması öncesi akü havuzumuz bu şekildeydi.
Teknede Akü Kaynarsa Ne Olur?
Şimdi gelelim işin özüne. : )
Teknede akü kaynarsa ne olur, biz akülerin kaynadığını nasıl anladık, neler yaptık…
Temmuz ayının ortalarıydı, seyirden dönmüş, iskelemize yanaşmış ve kara elektriğine bağlanmıştık. Gece saat 12 civarlarıydı. Ben yatmış, uyumak üzereydim. Fırat’ın sesiyle irkildim, bana “Tuna, akülerden biri kaynıyor sanırım, yardıma gel” diyordu.
Aslında süre itibariyle şarjın bitmiş olması gerekiyordu. Fakat Fırat, yatmadan önce göz ucu ile baktığı akü monitöründe sabit 15 amperlik bir tüketim olduğunu fark edip bir terslik olabileceğini anlamış. Tüketimin kaynağını araştırırken, şarj cihazının monitöründen de akü sıcaklıklarının 54 derece olduğunu görmüş. (Isı sensörü sağlam akülerden bir tanesine bağlıydı. Yani aslında kaynayan akünün ısısı gerçekte çok daha yüksekti.)
Fazla tüketimi Victron Akü Monitörü BMV-700 sayesinde fark ettik. (Akü monitörü almayı düşünenlere, dahili Bluetooth özelliği olan güncel model BMV-712 Smart tavsiye ederiz). Yüksek akü ısısını ise Sterling Power akü şarj cihazından tespit ettik. Aküler iskele kamarada yatağın altındaki depoda yer alıyor. Mevsim normallerinin üstünde seyreden sıcaklıklarla birlikte yatağın altında kaynayan akü, kamarayı adeta fırın gibi yapmıştı. İçeride garip bir koku ve korkunç bir ısı vardı. Ve kaynayan aküden çok garip fan sesine benzeri tiz bir ses çıkıyordu.
Akünün kaynadığını tespit ettiğimiz an…
Kaynayan Aküyü Bertaraf Edip Tekneden Uzaklaştırdık
Hemen yatağın üstünü boşalttık ve akülere ulaştık. Akü bankasının kalbinde yer alan akünün aşırı ısındığını, komşu akülerin de ısısının normalin üzerinde olduğunu fark ettik ve hemen o sorunlu aküyü bertaraf etmeye karar verdik. Yandaki akülerin sıcaklığı, kaynayan akünün sıcaklığı sebebiyle artmıştı ve kaynayan aküyü sistemden çıkarınca öbür akülerimizi kurtarabileceğimizi düşündük. Hemen aşırı ısınma ve kaynama olan ortadaki akünün bağlantısını kestik. Boşa çıkan kablo başlarını yalıttık. Bir akü eksilmiş haliyle bile 4320 watt enerjiye sahip akü bankamızda, o kriz anında en son isteyeceğimiz şey bir kısa devreydi. Sonrasında kaynayan aküyü dikkatlice tekneden çıkartıp güvenli bir alana aldık.
Güvenlik önlemi olarak sağlam görünen aküleri o gece devreye almadık, tekrar şarj etmedik. İskelede olmamız sebebi ile kara elektriğine bağlı olmamıza rağmen akülerimizi devre dışı bırakınca, 12V elektrik sistemimiz ve dolayısı ile buzdolaplarımız tüm gece devre dışı kaldılar. Ertesi gün sistemi kontrol etmeye başladık.
Redresör (akü şarj cihazı) kapalıyken sadece güneş panelleri ile aküleri şarj ettik. Şarj cihazı üzerinden şarj gücünü düşürmemiz mümkündü fakat sorunun kaynağının şarj cihazı olabileceğini düşünerek solar panel regülatörünü tercih ettik. Herhangi bir ısınma veya başka bir sorunla karşılaşmadık. Normal bir şekilde şarj oldular. Sonrasında aküleri redresörle şarj ettik. Yine herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmayınca, akü bankamızdaki kablolamayı üç aküye uygun şekilde tekrar yaptık. Bu esnada akü şarj cihazının ısı sensörünün yerini de değiştirdik.
Ertesi gün sistemde gerekli kontrolleri yaptıktan sonra, kablolamayı 3 aküye göre düzenlemeden hemen önce…
Şimdi Ne Yapacağız? Yeni Akü mü Alacağız?
Yeni akü satın almak yerine, mevcut aküleri bir süre gözlemlemeye karar verdik. Eğer onlarda benzeri bir problem yaşanmazsa ve 3 servis aküsü bize yeterse akü havuzumuzu daraltıp 3 akü ile yolumuza devam etmeye karar verdik. Çünkü akü havuzuna sonradan girecek bir akü verimli olmayacaktı. Yıllardır kullanılan akülerden oluşan bir akü bankasına, sonradan eklenen yeni bir akü, diğer akülerle aynı yaşta gibi servis vermesi sebebi ile bu uygulama iyi bir yatırım olmuyor ve tavsiye edilmiyor.
Sonuç; sezonun geri kalanında deniz yaşamımıza üç servis aküsü ile devam ettik. İki buzdolabımızı sorunsuz kullanabildik, bilgisayarlarımızı şarj edebildik. Alargada motor veya jeneratör çalıştırmadan yine uzun zaman kalabildik. Önümüzdeki süreçte de ne kadar süre daha bu şekilde devam edebileceğimizi zaman gösterecek. Akülerimiz günlük enerji tüketimimizi karşılamamaya başladığı veya ömürlerini tamamladığı zaman tüm akü grubunu yenileyeceğiz.
Teknede Akü Kaynaması Neden Olmuş Olabilir?
Akülerimizi normalde olması gerekenden alt voltajlara indirip sonra tekrar şarj edip, tekrar 12V altına indirirsek aküler kolay bir şekilde bozulabiliyor. Biz bu konuya ilk günden beri çok dikkat ettik, akülerimize iyi baktık ve hiçbir zaman 12V altına indirmemeye özen gösterdik. İyi bir şarj cihazı kullanıyoruz ve güneş panelleriyle de akülerimizi düzenli olarak besliyoruz. Teknemizi tek başımıza kullandığımız için bilgimiz dışında 12v altında deşarj olması da mümkün değil. Bunlardan yola çıkarak yaşadığımız akü kaynaması problemeni sebebinin, akünün ömrünü tamamlamış olması olduğunu düşünüyoruz.
Fırat, kaynayan 40 kg’lık aküyü taşıyor…
Bir Sezonda İkinci Defa Akü Kaynaması ile Karşılaştık
Bu olayın üzerinden yaklaşık iki ay geçmişti ki, yine aynı durumla karşılaştık. Yine akü monitöründe olmaması gereken bir tüketim vardı. Bu sefer deneyimliydik ve ilk seferki gibi heyecanlanmadık. Hemen akü bankasının olduğu yere ulaştık ve kaynayan akünün start aküsü olduğunu keşfettik. Daha önce söylediğim gibi şu an kullanmakta olduğumuz start aküsü teknenin önceki sahiplerinden kalma sulu tip servis aküsüydü. Yani yaşını tam olarak bilmemekle birlikte sadece biz beş senedir kullanıyoruz. O yüzden artık ömrünü tamamlamış olması çok normal.
Start aküsünü hemen tekneden ayırıp güvenli bir yere taşıdık. Ve ertesi gün yeni bir start aküsü siparişi verdik. Bu sefer tercihimizi AGM aküden yana kullandık. (Odyssey Deep Cycle Agm 94 AH)
Teknede Akü Kaynaması Olursa Nasıl Anlarız?
O akşam Fırat uyumadan önce akü monitöründe, olmaması gereken fazla bir tüketim fark etmese ve sonrasında akü şarj cihazında akülerin ısındığını görmemiş olsa, belki çok daha farklı bir senaryo ile karşılaşacaktık. Neyse ki durumu erken fark edip önlemimizi aldık. Tekne elektrik sistemini anlamak; akülerin şarj mantığını öğrenmek, neyin kaç amper çektiğini bilmek, normal olmayan bir durumu kavramayı kolaylaştırır. Bu sebeple bu gibi bilgileri iyice öğrenmeliyiz.
Teknemizde akü monitörü bulundurmalı ve onu düzenli olarak takip etmeliyiz. Bizce bir de gaz detektörü bulundurmak yararımıza olabilir.
Akü kaynamasıyla ilgili youtube bölümümüzü izlemek için;
Pahalı Akü mü Ucuz Akü mü Tercih Edilmeli?
Akü seçimi tartışmalı bir konu. İhtiyaç ve kullanım alanına uygunluk yerine, yüksek döviz kurları sebebi ile akla ilk gelen soru maalesef “ucuz akü mü, pahalı akü mü” oluyor. Hesaplı aküleri uzun yıllar kullandıklarını söyleyen kaptanları duymuşsunuzdur. Kimi kaptanlar ise bu akülerin en fazla 2 bilemediniz 3 sezon gittiklerini söyler. Kimi kaptanlar ise ucuz akülerin kötü bir yatırım olduğunu, AGM veya jel akülerin fiyat/performans konusunda doğru tercih olduğu düşünüyor. Esasen en verimli seçenek olan lityum aküleri ise yüksek maliyetleri sebebiyle tercih edebilen sadece iki dostumuz var…
Biz kararımızı verirken öncelikle enerji ihtiyaçlarımızı gerçekçi ve doğru belirlemeye çalıştık. Yılın 8-10 ayı teknede yaşadığımız için, güneşin gücünün azaldığı sonbahar ve bahar aylarını da göz önünde bulundurarak bankamızı yaz sezonu ihtiyaçlarımızından %25 kadar büyük tuttuk. (Bu sayede kaynayan akümüz sonrası da küçülen akü bankasını kullanmayı sürdürebildik).
Fiyat performans açısından jel akülerin iyi bir yatırım olduğu kararına vardık. Yoğun kullanımımız, şarj-deşarj sıklığını, güneyde seyir yapmamız sebebi ile maruz kaldıkları yüksek ısı gibi faktörleri düşününce; (bir kayıpla olsa bile) 5 sene ve üzeri kullanımızdan memnun kaldığımızı söyleyebiliriz.
Akülerinizden Uzun Yıllar Faydalanabilmek İçin Ne Yapabiliriz?
Akü tercihiniz ne olursa olsun, tercih edilen akülere uygun şarj cihazlarının seçilmesi ve bunların akülere uygun ayarlanması akülerin sağlığı için oldukça önemli. Konuya hakim olmayan bir kişinin gelişi güzel seçtiği ve kullanılan akülere uygun olmayan şarj ayarları akülerin çok kısa süre yıpranmasına sebep olabilir. Bizim de maliyeti sebebi ile göz ardı ettiğimiz alternatör şarj akımı düzenlenmediğinde, şarj voltajları konusunda seçici olan jel akülere zarar verebilir. Motor bölmesine veya çok yakınına yapılan montajlar sebebi ile yüksek ısıya maruz kalan akülerin de hızlı eskiyebileceğini unutmayın.
Teknelerden uzak kalınan dönemlerde, özellikle solar panellerle beslenmeyen akülerin, bilginiz dışında çekilen bir kara elektriği kablosu sebebi ile deşarj olabileceğini ve kalıcı olarak zarar görebileceklerini unutmamalısınız. Hele ki bu kablo daha sonra geri takılır ise akülerinizin neden ve nasıl bozulduklarını anlamanız dahi mümkün olmayabilir. Kısacası, yüksek maliyetli akü yatırımlarınızı korumanızın en kolay yolu, sisteminizi iyi tanımanız ve düzenli takip etmeniz.
Akü voltajlarını, ısılarını devamlı takip etme imkanı sunan akü monitörü ve benzer sistemler, olası sorunları erken fark etmenizi, aküleriniz kalıcı zararlar görmeden müdehale etmenizi sağlayabilir.
Tekne yaşamında önemli bir şey bence; her an her şeye hazırlıklı olmak. Yani bu gibi durumlara hazırlıklı olalım, ama hiç karşılaşmayalım…
Sevgiyle kalın, maviyle kalın.
08.01.2022
- Sonraki yazıda; Tekneye Yıldırım Düşmesi
Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.
Teknelerde LPG Güvenliği
Teknelerde LPG Güvenliği Tekne sahibi olduktan sonra, elimizden geldiğince her konuda bilgi edinmeye ve kendimizi geliştirmeye başladık. Gerek yelken konusunda, gerek motor konusunda, gerekse de teknenin diğer teçhizatları konusunda hep bir şeyler öğrendik. Ancak teknemizin LPG güvenliği hep bir soru işaretiydi bizim için. Çünkü ne......
Uzun Bir Aradan Sonra Merhaba
Merhaba dostlar, O kadar uzun zamandır beyaz bir sayfa açıp karşısına oturmadım ki… Uzak kaldım blog yazılarından ve sizlerden. O yüzden kısa bir bilgilendirme yapmak, biraz da iç dökmek istedim. 2022 sezonu güzel bir sezondu. Tekneyle ilk defa Kaş Kekova taraflarına gittik biliyorsunuz. Videoları bu......
Tekneyle Kaş’a Gidiyoruz
2022 sezonu biraz bakım onarım işleriyle başlamış olsa da, sonunda Haziran ayının sonunda iskeleden ayrılıp güneye doğru olan seyrimize başladık. Ve tekneyle Kaş’a gidiyoruz dedik. Ama ne kadar güneye sorusunun cevabı henüz yok çünkü şu an hala Kaş’tayız. İlerleyen günler bize ne getirecek henüz bilmiyoruz.......
Tekneye Yıldırım Düşmesi
Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak......
İsmail Şandan
Posted at 17:00h, 09 OcakFırat ve Tuna Kaptanlar,
Aküler ile ilgili paylaşımınız için çok teşekkürler.Gerçekten çok yararlı bilgiler veriyorsunuz.Her yazınızı ilgi ile okuyorum.Bir çok arkadaşımız bilgilerini ve tecrübelerini kendilerine saklamayıp sizin gibi denizcilerin bulunduğu platformlarda paylaşsalar özellikle yeni başlayanlar bundan çok yararlanacaklardır.Her yıl teknesi ile dünyayı dönerek seyir yapan 3 binin üzerinde denizci var.Fakat bunlardan çok azı bu seyirlerini herkesin faydalanacağı bir pilot kitap olarak yazıyor.Bizde de Sadun Boro,Osman Atasoy,Ekrem İnözü,Özkan Gülkaynak,Ali Boratav gibi bir avuç denizciler var.Bilgi paylaşıldıkça çoğalır.Bilgi şahsi değil evrenseldir.Gelecek kuşaklara ışık tutmak için bilgilerimizi paylaşmalıyız.
Bu yönden sizi kutluyorum. Mavilerde görüşmek dileğiyle.⛵⛵⛵
Fırat Göker
Posted at 13:14h, 10 OcakÇok teşekkürler İsmail kaptanım. Bizi çok mutlu ettiniz.
Deniz yaşamına adeta yüzme dışında hiçbir şey bilmeden adım attık. Bulduğumuz her satır kaynak, vaktini ayırıp deneyimlerini paylaşan dostların her cümlesi bizim için çok kıymetli oldu. Kimi zaman bizi büyük badirelerden, kimi zaman büyük masraflardan kurtardı bizi bu bilgiler. Bilgiyi, deneyimi paylaşmanın kıymetini anladığımız ilk günden beri, hiçbir karşılık beklemeden blog sitemizde yaşadıklarımızı paylaşma çabasındayız. Tüm motivasyonumuz bizim gibi bu bitmeyen bu öğrenme yolunun, özellikle başındaki dostlara fayda sağlayabilmek. Desteğiniz ve nazik cümleleriniz için tekrar teşekkürler.
Volkan Görçiz
Posted at 17:05h, 09 OcakSevgili Mia sakinleri,
Uzun yıllar aküler hakkında bir çok yazılar yazdım. Tartışma gruplarında veya forumlarda anlatmaya çalıştığım şeyi size de kısaca tekrar edeyim. Kurşun-asit aküler uzun yıllardan beri geliştiriliyor. Klasik sulu, Jel, VRLA (Valve Regulated Lead Acid), AGM (Absorbent Gllass Mat) bunları gelişme sırasına göre yazdım.
Kurşun-asit Akülerin hepsi içinde bulundukları kutudaki kurşun plakalar ve bunların arasını dolduran elektrolit denen sıvı veya jel kıvamındaki elektrik üretimini sağlayan sülfürik asitten oluşur. Sülfürik asit, içerisine eklenen yoğunluk verici madde sayesinde akışkan formunundan jöleyi andıran yapıya kavuşur. Bu hali ile aküde bir hasar oluştuğunda etrafına sızma yapma ihtimali düşürülmüştür. Bu özelliklerine bir de bakım istemesi eklenince doğal olarak çoğunlukla tercih edilmektedirler.
Ancak jel akülerin önemli bir özelliği vardır. Bunların şarj veya deşarj akım seviyeleri sulu tipte olanlara göre daha düşük olmalıdır. Alternatör gibi yüksek şarj akımı kapasitesi olan cihazlardan gelen yüksek şarj akımı veya ırgat, elektrikli vinç, inverter gibi cihazların yüksek akım gereksinimleri, özellikle havaların ısınması ile birlikte jel akülere zarar verebilir.
Bunun sebebi elektrolitin jel formunda olması ve kurşun plakalarda oluşan kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan ısıyı akünün dış kabuğundan bulundukları ortama aktarmalarının sulu tiplere göre çok daha yavaş olmasıdır. Sulu tipte olanlarda elektrolit kurşun plakalar arasında hareket halinde olduğu için yük altında oluşan ısıyı jel elektrolit ile kıyaslandığında dış ortama çok daha iyi aktarırlar. Aküler için en ideal çalışma sıcaklığı 25 C° dır. Bunun üzerindeki veya altındaki sıcaklıklarda performansları da düşer.
Akülerin birbirine yaslanması ısındıklarında tekrar ortam ısısından faydalanarak soğumalarını güçleştirir. En ortadaki akü en çok ısınacaktır. Yerleşimde aralarında boşluk bırakılması önemlidir. Isınan jel akü içerisinde oluşan hidrojen gazının basıncı ile şişer. İçerisinde bulunan kurşun plakalar kısa devre yaptığında akü aşırı ısınır. Bakıldığında şişmiş gibi görünen jel akü bekletilmekten değiştirilmelidir. Jel aküleri teknede güvenli şarj-deşarj akımları ile kullanmak için çok büyük kapasitede olmaları gerekir. Bu da bir maliyet ve yer sorunu olarak karşımıza çıkar.
Ülkemizin sıcak iklim kuşağında olması akülerde ısınma sorunlarını arttırmaktadır. Kurşun-asit grubunda AGM teknolojisi gelinen son noktadır. Bunların içerisindeki elektrolit sıvıdır. İç ve dış yapısı güçlendirilmiş olan bu aküler daha dayanıklı ve bakımsızdırlar. Benim kullandığım yerli üretim AGM aküler 6 ncı yılında. Bunların hergün toplam etiket kapasitelerinin %30-40 ını aşmadan deşarj edilmeleri durumunda ömürleri oldukça uzun olmaktadır.
Lityum aküler için bu yazdıklarımdan çok daha fazlasını yazmak gerekiyor. Şimdilik kurşun-asit den bunlara geçmek için acele etmemekte yarar var.
Fırat Göker
Posted at 13:11h, 10 OcakMerhaba Volkan Bey,
Akü bankamızın ömrü dolmak üzere. Belirtiğiniz avantaj ve üstünlükleri sebebi ile yeni akü bankamızda AGM akü tercih etmeyi planlıyoruz. Yer ve yerleşim planlaması yaparken mevcut bankadaki gibi aküleri birbirlerine yaslamamaya, hava akışına ve ısı transferine daha müsait bir banka kurmaya azami özen göstereceğiz. Detaylı olarak paylaştığınız bilgiler ve katkınız için çok teşekkür ederiz. Mia’dan sevgiler.