Teknede Buzdolabı Sorunları Devam Ediyor

Teknede Buzdolabı Sorunları Devam Ediyor

Geçen yazıda en son yaşadığımız tekne buzdolabı sorunları hakkında dertleşiyordum sizinle. Evaporatör takılırken bozulan termostatımızın ikamesini beklemeye başlamıştık. Araya bayram tatili girince birkaç gün daha beklemek zorunda kaldık. Maalesef gelen termostat yanlış çıktı ve yine araya giren hafta sonu dolayısıyla iki gün daha bekledik. Bazen işlerin ters gideceği tutuyor işte, ne yapsan olmuyor… En sonunda doğru termostat takıldı. Fakat ustamızın çalışır durumda bıraktığı buzdolabının ömrü sadece birkaç gün oldu. İşlerin daha ne kadar ters gidebileceğini düşünürken bu kötü gelişmeyi kendisiyle paylaştık. Yaşanan olumsuzluklardan dolayı üzgün olan ustamız teknemize bir kez daha gelerek korktuğumuz teşhisi bizimle paylaştı. Sorunun kaynağı keel cooler’ımızdaki bir gaz kaçağıydı.

Tekne Buzdolabı Sorunları Büyüyor

Keel cooler (salma soğutması) tekne dolap sistemlerinde soğutma gazının tekne altında bulunan metal bir bloktan geçirilerek deniz suyuyla soğutulmasını sağlayan bir parça. Dışarıdan bakıldığında iri bir tutya sanılabilir. Yeri itibariyle değiştirilmesi ancak karada mümkün olan bu parçanın temini zor, üstüne üstlük fiyatı da maalesef çok yüksek. Böylece tekne buzdolabı sorunları mızın an itibariyle çözülemeyeği gerçeği ile yüzleştik. En iyi ihtimalle buzdolabı sorunumuzun çözümü kış karalamamıza kaldı. Bu süre zarfında dolabımızı kullanmaya devam etmek için ara sıra gaz takviyesine ihtiyaç duymamız da kaçınılmaz görünüyor. En azından artık bugün olur, yarın olur diye umut etmekten kurtulmuş olduk…

Analog Termostata Dijital Termometre

Teknemiz 2002 senesinde üretilmiş ve doğal olarak üretim yılının teknolojisine sahip. Yani birçok kontrol aracı analog yapıda. Analog göstergeler basit olmaları ve daha az sorun çıkarmaları sebebiyle karmaşık elektroniklere göre daha güvenilirler. Yine de analog gösterge ve kontrollerin de bazı dezavantajları mevcut. Örneğin buzdolaplarının ısı kontrolleri gibi. Termostat tekerleğini 1-7 arasında çevirerek dolap ısısını belli bir derecede tutmak, adeta kulak ile enstrüman akort etmek kadar zor. Bu soruna bulduğumuz çözüm; internet üzerinden çok basit dijital termometreler satın almak oldu. Bu basit ve birkaç dakikalık güncellemeyle, otomatik olmasa da buzdolaplarımızın durumuna tamamen hâkim olabilir hale geldik.

tekne buzdolabı sorunlarıBu basit dijital göstergeler sayesinde dolap ısılarımız artık hep gözümüzün önünde…

Bencik’te Bir Akşamüstü İşler Nasıl Karıştı…

Hava sert. O gün ve ertesi gün gelecek olan kuzeyli sert rüzgardan korunmak için Bencik’te demirdeyiz. Tam olarak eski MTA’nın önlerinde alargadayız. Hava sert ama alışık olmadığımız bir durum da değil. 30 knot üstü sağanaklar bindiriyor ama demirimiz sağlam, kalomamız yeterli. Alargadaki diğer teknelerle de aramızdaki mesafe güzel. Gönlümüz rahat, teknenin içinde oturuyoruz. Ben yemek yapıyorum, Fırat’sa bilgisayar başında bir işlerle meşgul. O esnada Fırat bir teknenin demir attığını duyarak dışarı çıktı. Önce gelen teknenin kaptanını nazikçe selamladı, sonra demirimizin üzerine demir sermekte oldukları ve hakim rüzgarın aksi yönünde demir attıkları için de az sonra bize çok yaklaşacakları konusunda uyardı. Fakat diğer teknenin kaptanı Fırat’ın uyarısına rağmen demir atmaya devam etti. Hemen sonrasında da gelen ilk sağanakla birlikte üzerimize düştüler. Tabii apar topar demir almaya başladılar. Ve işler o andan sonra karışmaya başladı.

Çapaları bizim demirimizi kaldırdı. Üstüne çok yüklendikleri ırgatları bozuldu, zincirlerinin de kaveletadan kurtulmasıyla birlikte tüm zincirlerini denize boşalttılar. Biz de açısı bozulan çapamız sebebiyle 4 kat kalomamıza rağmen gelen inanılmaz sağanaklarla taramaya başladık ve arkamızdaki tekneye çok yaklaştık. Durumu fark eden kaptan biz karışık zincirler ile tekneyi eğlendirirken, demirini topladı ve koyun başka bir tarafında yeniden demirledi. Bizse serili olan 60 metre zincirimizi kimseye yanaşmadan alma çabasına giriştik. O esnada dümende ben varım, Fırat’sa önde demirle ilgileniyor. Bizim çapa tabii ki üstümüze demir atan teknenin zinciri ile geldi. Daha önce çapadan zincir kurtarma hiç yapmamıştık ama teorisine hakimdik. İlk pratiğimizi de bu şartlarda yapmak zorunda kaldık. Onların zincirinin altından bir halat geçirerek çapamızı kurtardık. Sonra gelen sağanaklar eşliğinde yeniden demirledik. Onlar da bir şekilde demirlerini almayı başardıktan sonra bu sefer koyda herkesten uzak bir alanda yeniden demirlediler.

Denizde hayat hep bu fotoğraftaki gibi dingin ve huzurlu olmuyor maalesef. Bu sebeple her an her şeye hazırlıklı olmanız gerekiyor.

Peki Neden Kimse Yardıma Gelmedi?

30 knot ve üzeri sağanaklar bizi döverken diğer teknelere rahatsızlık vermeden çapadan zinciri kurtardık ve yeniden demirledik demirlemesine ama çevremizdeki teknelerin bir tanesi hariç hiçbirinden yardım teklif eden olmadı. Yardıma gelen kaptan da dingisine motor takılı olmadığı halde, o sert sağanaklara karşı kürek çekerek yanımıza geldi.

Bu kısa hikayenin iki ana fikri var bence. İlki; hepimiz teoride çok yardımseverken, pratikte kaçımız teknemizin konforlu havuzluğundan olayları izlemek yerine botuna atlayıp yardıma gidiyor? Biz her fırsatta, herkese yardım ediyoruz. Çünkü gerçekten yardıma ihtiyacın olduğu anda sana uzatılan o yardım elinin kıymetini çok iyi biliyoruz… En basiti, kıçtan kara olmaya çalışan bir teknenin halatını alıp karaya götürmek ve bir kayaya bağlamak ne kadar zor olabilir? Herkes kalabalık arkadaş gruplarıyla seyir yapmadığı için demir atmak, dümen tutmak, sonra denize atlayıp kıçtan kara yapmak bazen tek bir kişiye düşüyor. İşte o zaman o uzatılan yardım eli çok anlamlı oluyor. Denizciliğin özünde yardımlaşma var ve olmalı da zaten… Hayat yardımlaşınca ve paylaşınca çok daha güzel, öyle değil mi?

Hikayenin ikinci ana fikri ise az sonra bunların yaşanacağını bilmeden içeride rahat rahat oturuyorken, kendini birden 30 knot üstü rüzgarda demire dolanan zinciri kurtarıyorken bulmak. Denizde hep tetikte olmak dedikleri tam olarak bu işte. Sen her şeyi doğru yapmış; fırtınada korunaklı bir koya gelmiş, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde demirlemiş olsan da; başka birinin yaptığı bir yanlış beklenmedik durumlara sebep olabiliyor.

 

Yazılış Tarihi :10.09.2020

MotorBoat & Yachting Dergisi, Ekim 2020 sayısında yayınlanmıştır.

 

 

Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.

 

Sailing Mia'yı Facebook'ta takip et

facebook.com/sailingmia

 

  • Teknelerde LPG Güvenliği Tekne sahibi olduktan sonra, elimizden geldiğince her konuda bilgi edinmeye ve kendimizi geliştirmeye başladık. Gerek yelken konusunda, gerek motor konusunda, gerekse de teknenin diğer teçhizatları konusunda hep bir şeyler öğrendik. Ancak teknemizin LPG güvenliği hep bir soru işaretiydi bizim için. Çünkü ne......

  • Merhaba dostlar, O kadar uzun zamandır beyaz bir sayfa açıp karşısına oturmadım ki… Uzak kaldım blog yazılarından ve sizlerden. O yüzden kısa bir bilgilendirme yapmak, biraz da iç dökmek istedim. 2022 sezonu güzel bir sezondu. Tekneyle ilk defa Kaş Kekova taraflarına gittik biliyorsunuz. Videoları bu......

  • 2022 sezonu biraz bakım onarım işleriyle başlamış olsa da, sonunda Haziran ayının sonunda iskeleden ayrılıp güneye doğru olan seyrimize başladık. Ve tekneyle Kaş’a gidiyoruz dedik. Ama ne kadar güneye sorusunun cevabı henüz yok çünkü şu an hala Kaş’tayız. İlerleyen günler bize ne getirecek henüz bilmiyoruz.......

  • Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak......

No Comments

Post A Comment