Koronavirüs ve Teknede Yaşam Özlemi

Koronavirüs ve Teknede Yaşam Özlemi

Koronavirüs ve teknede yaşam… Koronavirüs hepimizi etkiledi. Kimini daha çok, kimini daha az. Ama tüm dünya bu virüsten bir şekilde nasibini aldı ve almaya da devam ediyor…

Bizim bu virüsle yollarımızın ilk kesişmesi neredeyse bir yıl öncesinden planladığımız Japonya seyahati dolayısıyla oldu. Önce çok ciddiye almadık ve gideceğimizi öngörerek hiçbir rezervasyonumuzu iptal etmedik. Gideceğimiz tarih Mart sonuydu ve daha çok vakit vardı, nasılsa o zamana kadar her şey düzelirdi.

Ama durum hiç de umduğumuz gibi olmadı. Gün geçtikçe kötüleşti ve tüm dünyayı etkileyen bir pandemiye dönüştü. Tüm ülkeler yavaş yavaş sınırlarını da kapatmaya başlayınca, bir yıldır hayalini kurduğumuz, her detayını planladığımız seyahatimizi iptal etmenin vakti gelmişti. Rezervasyonların bir kısmını iptal ettik, bir kısmını bir yıl içinde kullanmak üzere açığa çevirdik.

Kurduğumuz hayaller de ertelendi tabi o rezervasyonlarla birlikte. Sağlık olsun deyip önümüze baktık. En azından birlikteydik, sağlıklıydık ve evimizdeydik.

Kapanan Yollar ve Kaybolan Hayaller…

İlk başta bilerek ve isteyerek İzmir’deki evimizde kalıp, aile büyüklerimize destek olmaya karar verdik. Alışverişlerini yapmak, banka işlerini halletmek gibi ihtiyaçlarını giderdik. Tabii bu esnada evde kalın çağrılarına uyarak bir ayda toplam sadece üç kere dışarı çıktık. O da alışveriş içindi sadece. Halledebildiğimiz kadar alışverişi ise marketlerin aplikasyonları üzerinden yaparak mümkün olduğunda sokağa çıkmamaya çalıştık.

Sonra baktık İzmir’de kalmamız çok da elzem değil, her şeyi uzaktan da yönetebiliyoruz; denizdeki evimize gitmeyi düşünmeye başladık. Tam o esnada seyahat yasağı geldi ve bu sefer de zorunlu olarak İzmir’de kaldık. Yani koronavirüs ve teknede yaşam özlemi bu esnada başladı…

Sanırım en zor kısım bundan sonra başladı benim için. Çünkü kendimi en huzurlu, en evimde, en kendim gibi hissettiğim yer olan tekneme gidemiyordum. Yine sağlık olsun dedik ve süreci inişli çıkışlı bir şekilde yaşamaya başladık.

Ruh Hali : Parçalı Bulutlu, Güneşli

Sizin de öyle oluyor mu bilmiyorum ama benim evde neredeyse ikinci ayımızı tamamladığımız şu günlerde bir günüm bir günüme uymuyor. Hatta günü bırakın, ruh halim saat başı bile değişebiliyor. Bir bakıyorsun enerjik, neşeli ve güleç bir haldeyim; bir bakıyorsun suratım asılmış, enerjim gitmiş, yataktan çıkacak halim yok. Öyle zamanlarda kendime çok yüklenmeme çalışıyorum. Sonuçta çok değişik bir dönemden geçiyoruz. Hiçbirimiz önümüzü göremiyoruz, gelecek planı yapamıyoruz. Her şey çok belirsiz. Evde kalmak zorundayız, hareketsiziz, güneş görmüyoruz, sevdiklerimize ve doğaya hasretiz. Liste böyle uzuyor da uzuyor…

Böyle zamanlarda hayal kuruyorum bol bol. O da yasak değil ya sonuçta!?

Hayallerimde tabii ki teknemde, sakin bir koyda demirdeyim. Kuş cıvıltılarını duyarak, güneşin sıcaklığını ve tatlı tatlı esen rüzgarı tenimde hissederek uzatmışım ayaklarımı denize, sabah kahvemi yudumluyorum… Hatta bazen de hayallerimde tekne işleriyle uğraşıyorum. Yaparken çoğu zaman söylene söylene yaptığım şeyleri, bu sefer hayallerimde şarkılar söyleyerek, mutlulukla yapıyorum. Tikleri yağlıyorum, kromları parlatıyorum, tekne altını temizliyorum.

Koronavirüs dolayısıyla yaşadığımız bu izolasyonu bol asosyal dönem hepimize ne kadar bildiğimizi düşünsek de, daha fazla kıymet bilmeyi öğretti sanırım...

Tekne İşleri de Başka Zamana Kaldı…

Oysa ne çok işimiz, ne çok planımız vardı. Tekneyle ilgili yapılacak listemiz kabarıktı. Öncelikle bu bahar karaya almayı düşünüyorduk tekneyi. Daha önce bahsetmiştim bizim teknenin altında zehirli boya yok, coppercoat denen bakır alaşımlı başka tür bir boya var. Teknenin önceki sahipleri yaptırmış, biz de aldığımızdan beri yenilemedik.

Bu boyanın ilk uygulama maliyeti zehirli boyaya göre daha yüksek ama zehirli boya gibi bir iki sene arayla karaya alıp yeni boya sürmeye gerek yok. İhtiyaç oldukça teknenin altını kendimiz temizliyoruz suyun altında. Ve boya bir süre daha iş görmeye devam ediyor. Coppercoat için yaklaşık 10 sene civarında ömrü vardır diyorlar. Önceki sahipleri 6 sene kadar kullanmış boyayı, biz de 4 senedir kullanıyoruz. Hala işini yapıyor. Ama bu sezon veya önümüzdeki sezon artık yenilememiz gerekebilir. Henüz fiyat almadığımız için zehirli boya ne kadar, coppercoat ne kadar tutar bilemiyoruz tabii. Bu bahar karaya almaya karar verseydik, onu da araştıracaktık.

Sprayhood ve biminimiz artık değişmek istiyor, onlar için firmalarla görüşüp fiyat almayı planlıyorduk. Motor bakımı, ırgat bakımı vs gibi önemli kalemler de vardı listede.

Umarım en kısa zamanda yüzen evimize kavuşup listedeki maddelerin üstünü yavaş yavaş çizmeye başlarız. Sonra da hayallerimi süsleyen o sakin koya gidip demirleriz ve sadece kuş sesleri ve balıklar eşlik eder bize… Siz de en kısa zamanda özlemini çektiğiniz neyse veya kimse, ona bir an önce kavuşursunuz ve bu belirsiz süreç bir an önce biter umuyorum…

Koronavirüs ve teknede yaşamÇok yakında, umarım…

 

Maviyle kalın, sevgiyle kalın…

 

Yazılış Tarihi :10.05.2020

 

 

 

Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.

 

Sailing Mia'yı Facebook'ta takip et

facebook.com/sailingmia

 

  • Teknelerde LPG Güvenliği Tekne sahibi olduktan sonra, elimizden geldiğince her konuda bilgi edinmeye ve kendimizi geliştirmeye başladık. Gerek yelken konusunda, gerek motor konusunda, gerekse de teknenin diğer teçhizatları konusunda hep bir şeyler öğrendik. Ancak teknemizin LPG güvenliği hep bir soru işaretiydi bizim için. Çünkü ne......

  • Merhaba dostlar, O kadar uzun zamandır beyaz bir sayfa açıp karşısına oturmadım ki… Uzak kaldım blog yazılarından ve sizlerden. O yüzden kısa bir bilgilendirme yapmak, biraz da iç dökmek istedim. 2022 sezonu güzel bir sezondu. Tekneyle ilk defa Kaş Kekova taraflarına gittik biliyorsunuz. Videoları bu......

  • 2022 sezonu biraz bakım onarım işleriyle başlamış olsa da, sonunda Haziran ayının sonunda iskeleden ayrılıp güneye doğru olan seyrimize başladık. Ve tekneyle Kaş’a gidiyoruz dedik. Ama ne kadar güneye sorusunun cevabı henüz yok çünkü şu an hala Kaş’tayız. İlerleyen günler bize ne getirecek henüz bilmiyoruz.......

  • Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak......

2 Comments
  • Nur Göker
    Posted at 16:55h, 16 Mayıs Yanıtla

    sabrın sonu mavi devasal su ve Mia 🙏❤️

Post A Comment