Cumhur Gökova ile Yelken Eğitimi

Cumhur Gökova ile Yelken Eğitimi

Yelken yapmanın inceliklerini öğrenelim, bilmediğimiz konularda açıklarımızı kapatalım düşüncesiyle Cumhur Gökova ile yelken eğitimi almaya karar vermiş ve o haftanın gelmesini sabırsızlıkla beklemeye başlamıştık. Tarih Nisan başı, rota Yunan adaları idi.

8 – 15 Nisan arası alacağımız bu yelken eğitiminin çok faydalı ve güzel geçeceğini zaten tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Cumhur Gökova başlı başına bir yazı konusu aslında. Yaşam felsefesi, hayat enerjisi, gezip görmekle kalmayıp okuyup öğrendikleri, dünya seyahati tecrübeleri… Onun anlatacak ne kadar çok şeyi varsa, bizim de bir o kadar ondan öğreneceklerimiz var. O hem iyi bir yelken eğitmeni hem de enfes hikayeler anlatan bir seyyah.

Cumhur Gökova ile yelken eğitimi haftamız bittiğinde yelkenle ilgili yeni birçok bilgi öğrenmiş, öğretici seyirler yapmış, hayran kalınacak güzellikte Yunan adaları gezmiş ve yeni dostlar kazanmış olarak çok mutlu döndük evimize.

Nisyros Adası NikiaEşsiz güzellikteki Nisyros Adası / Nikia Köyünde yer alan minik kilise

Diğer Öğrenciler ve Biz

Bizimle birlikte eğitim alacak olan dört öğrenci daha vardı. Teknede toplam altı öğrenciydik ve hepimizin farklı hikayeleri vardı. Bizi zaten biliyorsunuz; bir senedir tekne sahibi olan, mümkün olduğunca teknede yaşamaya çalışan, hayatını bu şekilde organize etmeye çalışan bir çiftiz. Olabilecek en kısa sürede, en güvenli şekilde teknemizle seyahat ederken bir yandan deneyimimizi arttırıp diğer yandan yeni ufuklar keşfetmek istiyoruz. Ve bu seyahatin çok uzak olmayan bir günde hayalini kurduğumuz dünya seyahatine dönüşmesini arzuluyoruz.

Diğer öğrencilerden ikisi yakın arkadaşlar olan Arif ve Nicolas. Arif Belçika’da yaşayan bir Türk, Nicolas ise onun Alman arkadaşı. Hem yelken yapmayı öğrenmek hem de Türkiye’de geçirecekleri tatile biraz aksiyon katmak için katılmışlar eğitime. Ekibimizin diğer bir öğrencisi Erdem Bey ise Bodrum’da yaşayan bir genel cerrah. İki senedir yelkenli tekne sahibi. O da bizim gibi yelkenle ilgili öğrenebileceği ekstra bir şeyler arıyor.

Süleyman Abi’nin Hikayesi

Süleyman Ağabey’in hikayesi ise hepimizden farklı. Yetmişli yaşlarının başlarında olan Süleyman Ağabey emekli bir devlet memuru. Birkaç sene önce ciddi bir kanser rahatsızlığına yakalanarak tedavi olmuş. Neredeyse hayatını kaybetmenin ucundan dönmüş, şimdi ise kalan ömrünü denizlerde geçirmek için ne gerekiyorsa onu yapıyor. Cumhur hoca’dan aldığı yelken dersleri haricinde, O’nun yaşam enerjisini de örnek alıyor. Süleyman ağabey için temennim hayalini kurduğu teknesine ve denizlere en kısa zamanda kavuşması.

İşte biz bu altı öğrenciyi deniz sevgisi ve yelken merakı buluşturdu. Hep birlikte yelken açtık yeni ufuklara ve yeni dostluklara…

yelken egitimiTüm ekip bir arada keyifli bir akşam yemeği yiyoruz.

Ver Elini Yunan Adaları…

İlk gün tekneye yerleştik ve birbirimizi tanımaya başladık. Cumhur hoca bizi üç takıma ayırdı. Her gün bir takım teknenin kaptanı oluyor, bir önceki günün kaptanları ise tekneyi neta edip, yemek ve temizlikten de sorumlu oluyordu. Teknemiz Dufour Grand Large 410 idi. Klasik ana yelkene sahip olan bu tekne sayesinde klasik ana yelkeni öğrendik. Hem de bir hafta süre ile bizimkinden farklı marka bir teknede yaşamış olduk.

İkinci gün Marmaris Liman Başkanlığı’na gidip Türkiye’den çıkış işlemlerimizi hallettik. Öğleden sonra Rodos’a doğru olan seyrimize başladık. Başlarda bir süre yelkenle geniş apaz gitsek de, sonradan rüzgar iyice azaldığı için seyrin kalanını motorla gitmek durumunda kaldık. Saat ancak 21:30 gibi Rodos eski limana giriş yapabildik. Bu sayede gece seyri deneyimi de kazanmış olduk. Acente görevlisi hem yanaşmamıza destek olmak hem de evraklarımızı almak için bizi bekliyordu. O akşam çıkıp biraz etrafı dolaştık. Bir yerde oturup acıkan karnımızı doyurduk ve çok geç olmadan tekneye döndük. Ertesi sabah hep birlikte kale içini gezdik. Cumhur hoca bize bu kalenin ve Rodos şövalyelerinin hikayesini anlattı.

Rodos kalesiRodos Kalesi

Rodos Şövalyelerinin Hikayesi

St. Jean Şövalyeleri sonradan silahlanan; aslında 11. yüzyılda kutsal şehir Kudüs’e gelecek yoksul ve hasta hacı adaylarına yardım etmek amacıyla kurulmuş bir şövalye târikatı. 1309 yılında Rodos Adası’nı ele geçirerek o günden sonra Rodos Şövalyeleri olarak anılmaya başlanıyorlar. Savaş sanatında ve orta çağ kale yapımında usta olan bu şövalyeler 7. yüzyılda Bizans kalesi olarak inşa edilmiş olan sarayı tamir ederek önemli değişiklikler yapıyor ve burayı idari merkezleri olarak kullanmaya başlıyorlar. Kalelerinin sağlamlığına çok güvenen şövalyeler, korsanlık yapıp Türk donanmalarına zarar veriyorlar. Bu duruma bir son vermek isteyen Kanuni Sultan Süleyman ise, Rodos’u aylarca süren kuşatmadan sonra 1522 yılında fethediyor. Rodos’tan kovulan şövalyeler Malta Adası’na gidiyor ve o zamandan sonra da Malta Şövalyeleri olarak anılıyorlar.

İkinci Adamız Chalki Adası

Rodos’un bu enteresan hikayesi eşliğinde muazzam korunaklı kale içini gezdikten sonra liman başkanlığına giderek Yunanistan’a giriş işlemlerimizi hallettik. Bu güzel sabah yürüyüşünün ardından bir sonraki adaya yani Chalki Adası’na doğru yola çıktık. Maalesef yine rüzgar yoktu. Bu sebeple o gün pratik yerine teorik eğitime ağırlık verdik.

Chalki AdasiChalki Adası’nın şirin limanı

İlk defa gittiğim Chalki Adası’nın limanına akşam üstü giriş yaptık ve uygun bir alana bordaladık. Huzur kokan bu minik adayı keşfetmek için güneş batana dek yürüyüş yaptık. Sonra limandaki minik bir balıkçıya oturup dinlendik.

Ertesi sabah erkenden kalkıp Chalki’nin eski merkezi Chorio köyünde kayalık bir tepenin üzerinde yer alan ve Rodos Şövalyeleri tarafından yapılmış olan kaleye yürüdük. Kale öyle erişilmesi zor bir konumda ki; zamanında (yapıldığı zamandan 19. yüzyılın ortalarına kadar) adayı korsanlardan ve düşmanlardan korumuş. Bu kaleye ulaşmak için büyüleyici bir manzaraya sahip olan tepeleri aşmamız gerekti. Ama o eşsiz manzaraya en tepeden baktığımızda ise tüm yorgunluğumuz bir anda geçiverdi. Ege denizi ışıl ışıl ve çarşaf gibi dümdüz bir şekilde önümüzde uzanıyordu.

chalki adasiChalki Adası’nın tepesindeki kaleden manzara, uçsuz bucaksız Ege Denizi.

Simi ve Nisyros Adaları

Chalki’den sonra önce Simi Adası’na, oradan da Nisyros Adası’na geçtik. Simi’den Nisyros’a giderken hava tahminleri yanıldı. Biz yine rüzgarsız bir gün bekliyorduk ama seyrimiz boyunca hiç motor çalıştırmayarak sadece yelkenle yol aldık. Rüzgar biraz sertler gibi olup, dalgalar irileşmeye başlayınca rotamızı bize daha yakın olan Tilos Adası’na çevirdik ama dalgalar normale döndüğünde tekrar Nisyros olarak planımızı değiştirdik. O gün bol bol pratikle önceki günler aldığımız teorik eğitimi de pekiştirmiş olduk.

yelken egitimiNisyros’a giderken çok üşüdük ama keyfimiz yerindeydi.

Daha önce varlığından bile haberdar olmadığım Nisyros Adası’nı çok sevdim. Mevsim sebebiyle olsa gerek; turist kalabalığı yoktu. Bir o kadar kendi halinde olan ve minik sokaklarında şirin taş evler barındıran bu ada hala aktif bir volkana da ev sahipliği yapıyor.

Adanın Mitolojik Hikayesi

Ada mitolojiye göre Tanrı ve Devler arasındaki savaş sırasında yaratılıyor. İlk Yunan tanrıçası olan Gaia (tabiat ana) ölümlü devler ile Olympus’un ölümsüz tanrılarını bir birbirlerine düşürüyor. Tanrılar, korkuyla geri çekilen devlerin peşinden gidiyorlar. Deniz tanrısı Poseidon, dev Polyvotis’i Kos Adası’na kadar kovalıyor. Üç uçlu mızrağı ile Kos’un bir kısmını sökerek Polyvotis’in üzerine atıyor ve onu Ege Denizi’nin derinliklerine gömüyor. İnanışa göre Kos Adası’nın bu parçasından Nisyros Adası doğuyor. Adadaki volkanik patlamalar ise yenilmiş devin öfkeli nefes alışları sebebiyle meydana geliyor. Bu volkanik patlamalarla şekil alan ada, Yunanistan’ın en genç volkanik merkezi olarak kabul ediliyor.

Emporios KoyuGüzel Emporios köyü

Ada o kadar küçük ki tüm adanın gezilecek en güzel yerlerini bir günde görmek mümkün. Biz de aynen böyle yaptık. Sabah hafif bir kahvaltının ardından önce mimarisi ile ünlü Emporios köyüne gittik. Oradan en son patlamanın 1888 yılında gerçekleştiği o ünlü volkanı ziyaret ettik, kraterde yürüdük ve kaynayan delikleri gördük. Kraterden sonra daracık sokakları, mavi panjurlu evleri ile gönüllerimizi fetheden Nikia köyüne gittik. Öğleden sonra tekneyi neta edip tekrar Simi’ye yelken açtık. Ertesi sabah Simi’de çıkış işlemlerimizi hallettikten sonra Marmaris’e geri dönerek tekrar Türkiye’ye giriş işlemlerimizi yaptık.

.   Nisyros Adası krater

Kratere inmeden hemen önce ve kraterde sülfür kokuları eşliğinde gezinirkenNisyros Adası krater

Cumhur Gökova İle Yelken Eğitimi ‘nin Ardından Bize Kalanlar

Eğitime giden biz ile eğitimden dönen biz arasında hem teorik bilgi olarak hem de deneyim olarak bir haftadan beklenmeyecek ölçüde büyük bir fark var. Aldığımız teorik ve pratik bilgilerin haricinde, eğitim bize özgüven de aşıladı. Cumhur Gökova’nın sakin yapısı ve deneyiminden kaynaklanan özgüveni bize iyi bir rol model oluşturdu. Teknede yaşanan korku ve paniğin hayatın genelinde olduğu gibi deneyimsizlik kaynaklı olduğunu bir kez daha bize hatırlattı. Beraber yaptığımız yanaşma ve ayrılma manevraları ile kara bakımında teknemize manevra pervanesi taktırmama konusundaki kararımızın bir kez daha doğruluğuna inandık ve bu konuda acele etmemiş olduğumuza sevindik.

Kendi teknemizde her ne kadar sarma ana yelkene sahip olsak da klasik ana yelken ile eğitim alarak hem bu farklı sistemi tanıma fırsatı bulmuş olduk hem de aradaki farktan kaynaklanan artı ve eksileri deneyimle şansımız oldu. Bu da bizim için çok kıymetli bir deneyimdi.

navigasyon egitimiNavigasyon eğitimi

Denizde Yapılan Yolculuk Aslında İçsel Bir Yolculuk

Sonuçta alınan bütün eğitimler, edinilen bütün teknik ekipmanlar, deniz üzerinde A noktasından B noktasına gitmek için olsa da; yelken ile seyahat biraz da içsel bir yolculuk. Aceleye yer olmayan, rüzgar varsa gidebildiğiniz yoksa gidemediğiniz, doğanın size yön vermesine izin verdiğiniz ve içinizdeki çocukla baş başa kalabildiğiniz bir yolculuk bu.

Bu yolculukta gün geçtikçe yelken ve denizcilik hakkında öğrendiklerimiz bizi manevi olarak da değiştiriyor, büyümemizi sağlıyor. Bilgilerimiz arttıkça dünden daha iyi denizciler olmakla kalmıyoruz, hayata bakışımız hatta karakterlerimiz de şekilleniyor. Eskiden karadan dahi izlerken bizi korkutan güçlü rüzgarların, iri dalgaların artan deneyimimiz ile seyirlerimizde bize eşlik eden, onu mümkün kılan yakın dostlara dönüşmeye başlamaları bizim için büyük bir mutluluk ve cesaret kaynağı oluyor. Ve biz doğayla iç içe yaşayan, onunla daha iyi dost olabilen, algısı daha açık, daha olgun insanlara dönüşüyoruz.

Yazılış Tarihi :17.04.2017
Yelken Dünyası Dergisi, Mayıs 2017 sayısında yayınlanmıştır.

 

Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Sailing Mia'yı Facebook'ta takip et

facebook.com/sailingmia

 

  • Teknelerde LPG Güvenliği Tekne sahibi olduktan sonra, elimizden geldiğince her konuda bilgi edinmeye ve kendimizi geliştirmeye başladık. Gerek yelken konusunda, gerek motor konusunda, gerekse de teknenin diğer teçhizatları konusunda hep bir şeyler öğrendik. Ancak teknemizin LPG güvenliği hep bir soru işaretiydi bizim için. Çünkü ne......

  • Merhaba dostlar, O kadar uzun zamandır beyaz bir sayfa açıp karşısına oturmadım ki… Uzak kaldım blog yazılarından ve sizlerden. O yüzden kısa bir bilgilendirme yapmak, biraz da iç dökmek istedim. 2022 sezonu güzel bir sezondu. Tekneyle ilk defa Kaş Kekova taraflarına gittik biliyorsunuz. Videoları bu......

  • 2022 sezonu biraz bakım onarım işleriyle başlamış olsa da, sonunda Haziran ayının sonunda iskeleden ayrılıp güneye doğru olan seyrimize başladık. Ve tekneyle Kaş’a gidiyoruz dedik. Ama ne kadar güneye sorusunun cevabı henüz yok çünkü şu an hala Kaş’tayız. İlerleyen günler bize ne getirecek henüz bilmiyoruz.......

  • Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak......

No Comments

Post A Comment