29 Nis 2018 Sezonuna Hızlı Bir Bakış
2018 sezonu hem çok güzel hem de öncekilerden biraz farklı bir sezon oldu bizim için. Sezona Mart ayında Orhaniye’deki şirin iskelemizin yıkım haberi ile başladık, Ege’de harikeyn korkusu ile bitirdik. Harikeyn kısmına değineceğim ama önce iskelemizin yıkılmasından bahsetmek istiyorum. Bu yıkım haberine ne kadar üzüldüğümü anlatamam çünkü denizdeki hayat benim için Orhaniye’de başladı ve oradaki iskelenin yıkılıyor olması sanki bir devrin de sonuymuş gibi hissettirdi…
Şaşkınlığımız geçince apar topar İzmir’den Orhaniye’ye gittik ve Mia’yı bağlayacak yeni bir yer bulmaya çalıştık. Hisarönü Körfezi’nden ayrılmak istemiyorduk ama bizimki gibi bir iskele bulmamız da pek mümkün gözükmüyordu. Körfezde sayısı hayli az olan iskelelerin hepsi doluydu. Marinalar ise çok güzel işletmeler olmalarına rağmen fiyat aralığı sebebiyle ilk tercihimiz değildi. Sorduk soruşturduk, gittik konuştuk, fiyat aldık… Derken önceki yazılarımda bahsettiğim Orhaniye’deki iskeleden komşumuz çok sevdiğimiz Koray Abi’miz sayesinde başka bir koydaki bir iskelede yer bulduk. Orhaniye’deki iskelemiz tamamen yıkılmadan önce hemen tekneyi yeni evine götürerek bu değişikliğe Mia gibi biz de alışmaya çalıştık.
Orhaniye’deki iskelemize veda…
Yeni İskele Yeni Komşular
Nasıl ki yeni bir eve taşınırken komşularınızı seçemiyorsanız ama bu komşular yeni evinizdeki mutluluğunuzu etkiliyorsa; aynı durum teknenizi bağladığınız iskelelerde de geçerli. Ve biz her iki iskelemizde de komşudan yana çok şanslıydık. Orhaniye’deki iskelemiz sevgili Koray Abimiz ile tanışmamıza vesile olmuştu, yeni iskelemiz ise bize Ahmet Abi’mizi hediye etti.
İlk zamanlar kuru bir günaydın ile başlayan günler, sonraları gün batımlarında Ahmet Abi’nin gitarıyla dinlediğimiz enfes Pink Floyd şarkılarına ve ona eşlik eden tatlı sohbetlere dönüştü. Ve bu bizim için bir ritüel oldu. Şimdi üzülerek fark ediyorum ki o güzel anılara ait hiç fotoğraf yok elimde. Bugünlerde ise bu güzel anılara artık yenilerini eklemek için sabırsızlanıyoruz.
Yeni İskelenin Diğer Artıları
Yeni iskelemizin tek artısı komşular olmadı tabii. Bu iskelenin faal bir restoranı ve doğanın içinde konaklayabileceğiniz şirin bungalovları var. Bu bungalovlardan ilk bizim kızlar faydalandı. Bizim kızlardan kastım annem ve kayın validem. : )
Bizimkiler bungalovlarına yerleşmiş bile : )
Mayıs ayında güzelleşen havaları fırsat bilen bizim kızlar İzmir’den otobüse atladıkları gibi soluğu yanımızda aldılar ve onlarla çok güzel bir hafta sonu geçirdik. Selimiye’ye yelken açtık, güzel akşam yemekleri yedik. Bu sezon yeniden gelmeleri için sabırsızlanmaya başladık bile…
Selimiye’de deniz sonrası keyif
Yeni Rota Planları
Yeni iskelemize, koyumuza ve köyümüze alıştıktan, sezon başı yapmamız gereken tüm tekne temizlik ve bakımlarını bitirdikten sonra artık sıra gelmişti yeni rota planları yapıp yeni hayaller kurmaya. Bu sezon hayallerimizi Gökova Körfezi süslüyordu. Kendi teknemizle, kendi başımıza Gökova’yı keşfedecek olmak beni inanılmaz derecede heyecanlandırıyordu. Ve başladım araştırma yapıp rota oluşturmaya.
Yeni rotalar, yeni heyecanlar…
Rotamızda Knidos, Mersincik, Büyük ve Küçük Çatı, Bördübet, Yedi Adalar, Küfre, Çanak Koyu, İngiliz Limanı, Okluk Koyu, Ören, Çökertme, Orak Adası, Pabuç Koyu vardı. Yaklaşık bir ay gibi bir zamanda tamamlamayı planlamıştık bu enfes rotayı. Tabii kısıtlı zamanda hepsine uğrayamadık ve bazı koylara da öyle aşık olduk ki ayrılamadık… Gökova ile ilgili tüm detaylar bir sonraki yazıda olacak.
Ege’de Harikeyn Korkusu
2018 sezonunda bir de Ege’de Harikeyn korkusu yaşadık. Neyse ki gerçekleşmedi ama gerçekleşme ihtimaline karşı yaptığımız tüm hazırlıkları ve hissettiğimiz tüm korku ve endişeyi Ege’de Harikeyn başlıklı ayrı bir yazıda sizlerle paylaşmak istiyorum…
30 Eylül 2018 – Ege’de Harikeyn
2018 Sezonunda Mia’nın Başına Gelenler
2018 yazı Mia için çok iyi başladı. Tekneye çok güzel adapte oldu. Biz de onu korkutup strese sokacak seyirler yapmamaya özen gösterdik. Ama başına üç önemli hadise geldi.
Hadise No.1
İlk hadisemiz iskelede bağlıyken, gecenin bir yarısı tekneye iskele kamaranın lumbozundan kedi girmesi oldu. Kedi kavgası sesine uyanıp ne olduğunu anlamaya çalışırken Mia’nın tekneye girmiş başka bir kedi ile kavga ettiğini görünce önce şaşkınlıktan ne yapacağımızı bilemedik, sonra hemen kavgayı ayırıp izinsiz misafiri kapı dışarı ettik. Öbür kediyi bilmiyorum ama Mia epey hırpalanmış ve korkmuştu. 2012 sonbaharında onu sokaktan evlat edindikten sonra başka bir kedi ile en yakın teması bu olmuştu ne de olsa… Etrafı toparlayıp temizledikten sonra ertesi gün Mia’yı arabaya attığımız gibi veterinerin yolunu tuttuk. Çok ciddi gözükmese de vücudunda bazı yaralar vardı. Veteriner yaraları dezenfekte etti ve neyse ki korkulacak bir şey olmadığını söyledi. Bu olaydan sonra iskelede bağlıyken geceleri lumbozları açık bırakamamaya başladık.
Mia başına geleceklerden habersiz havuzlukta keyif yapıyor…
Hadise No.2
İkinci hadisemiz Mia’nın zehirlenmesi oldu. Orhaniye’de alargadayken bir sabah Mia istifra etmeye başladı. Ve maalesef istifra etmesi saatlerce durmak bilmedi. Aralıklı olarak 10 – 12 defa… İnanılmaz halsiz kaldı. İzmir’deki veterinerimiz takip etmemizi ve devam ederse Marmaris’te bir veterinere götürmemizi önerdi. Devam edince biz de önce tekneyle iskeleye, sonra da arabayla Marmaris’e gittik. O gün ve ertesi gün Mia’ya birkaç farklı iğne yaptılar. Birkaç gün içinde de tamamen toparladı ama bizi çok korkuttu. Zehirlenmenin sebebini bulamadık maalesef ama yediği bir böcek olabilir diye düşünüyoruz.
Bir daha böyle bir durum olması ve bizim acilen müdehale etmemiz durumunda (daha zehirli bir hayvan tarafından sokulması gibi) Mia’ya yapmamız gereken iğnelerin isimlerini aldık ve hemen tedarik ettik. Umarız hiçbir zaman kullanmamız gerekmez ama en azından tedbirli olmak iyi hissettiriyor…
Hadise No.3
Kasım ayının sonlarında artık hava da deniz de soğumaya başlamışken, Mia bir akşamüstü ikinci defa denize düştü. İskeledeydik ve tekneye geri çıkamayınca karaya doğru yüzmeye bağladı. Biz de Fırat’la birlikte onu iskeleden takip ettik. 15 – 20 metre kadar yüzdükten sonra karaya çıktı. Hemen havluya sarmaladık ve tekneye götürdük.
Daha önceki denize düşüşünden deneyimli olduğumuz için vücudunda tuz kalmasın diye tatlı suyla yıkadık (Çünkü kediler kendilerini yalayarak temizliyor ve tuz böbreklerine çok zararlı) Üşütmesin diye saç kurutma makinesiyle de kurutmak istedik ama ona izin vermedi.
Bu Mia’nın denizin tuzlu suyuyla ikinci buluşması oldu. İlkinde çok morali bozulmuştu ve birkaç gün keyfi yerine gelmemişti. Bu sefer birkaç saat içinde normal hayata geri döndü.
Yine de 2019 sezonunun Mia için daha az deniz sulu ve daha az hadiseli geçmesini diliyoruz… ; )
2019 herkes için çok güzel ve keyifli bir sezon olur umarız. Rüzgarınız hep kolayınıza, pruvanız hep neta olsun...
Yazılış Tarihi :25.04.2019
- Bir sonraki yazıda; Gökova Seyri
Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.
Teknelerde LPG Güvenliği
Teknelerde LPG Güvenliği Tekne sahibi olduktan sonra, elimizden geldiğince her konuda bilgi edinmeye ve kendimizi geliştirmeye başladık. Gerek yelken konusunda, gerek motor konusunda, gerekse de teknenin diğer teçhizatları konusunda hep bir şeyler öğrendik. Ancak teknemizin LPG güvenliği hep bir soru işaretiydi bizim için. Çünkü ne......
17 Haziran, 2023Uzun Bir Aradan Sonra Merhaba
Merhaba dostlar, O kadar uzun zamandır beyaz bir sayfa açıp karşısına oturmadım ki… Uzak kaldım blog yazılarından ve sizlerden. O yüzden kısa bir bilgilendirme yapmak, biraz da iç dökmek istedim. 2022 sezonu güzel bir sezondu. Tekneyle ilk defa Kaş Kekova taraflarına gittik biliyorsunuz. Videoları bu......
26 Mart, 2023Tekneyle Kaş’a Gidiyoruz
2022 sezonu biraz bakım onarım işleriyle başlamış olsa da, sonunda Haziran ayının sonunda iskeleden ayrılıp güneye doğru olan seyrimize başladık. Ve tekneyle Kaş’a gidiyoruz dedik. Ama ne kadar güneye sorusunun cevabı henüz yok çünkü şu an hala Kaş’tayız. İlerleyen günler bize ne getirecek henüz bilmiyoruz.......
15 Temmuz, 2022Tekneye Yıldırım Düşmesi
Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak......
19 Mart, 2022
No Comments