06 May Yeni Sezon Heyecanı
Cemreler bir bir düşüyor. Güneşin sıcaklığını her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Bahar mevsimi iyiden iyiye ben buradayım diyor… Beni de yeni sezon heyecanı öyle bir aldı ki anlatamam. İçim kıpır kıpır. Teknede olduğumda hissettiğim özgürlüğü, kuş cıvıltılarıyla uyanmanın verdiği huzuru, sabah yüzümü denizde yıkayıp akşamları yıldızların altında uyumayı çok özledim. (Ama bunlara ulaşmadan evvel öncelikle tekneyi karaya alma planımız var)
Bu satırları yazdığım sıralarda Mart ayının ortalarındayız. Ay sonu gibi bir aksilik olmazsa mavi dünyamıza kavuşacağız. Bir aksilik olmazsa diyorum çünkü malum Covid dönemi… Her an her şey olabilir. En iyiyi umarak hayal etmeye ve plan yapmaya çalışıyoruz biz de bu dönemde.
Tekneyi Karaya Alma Vakti
Zor da olsa plan yapmalıyız çünkü Mia’yı Nisan ayında karaya alacağız. Geçtiğimiz sezon bizim gibi Covid dolayısıyla kara bakımları aksayan teknelerin bakımları hep bu sene yapılacak. Bu sebeple de marinalar ve çekek yerleri inanılmaz derecede dolu. Biz de Netsel Marina’dan ancak Nisan ortasına gün alabildik. Yapılacak işlerimizi belirledik. Ve sabırsızlıkla Mia’nın bakım zamanını beklemeye başladık. Biz yorulurken, Mia güzelleşecek…
Yeni sezon yaklaşırken, içim kıpır kıpır, karnımda kelebekler uçuşuyor…
Tekneyi karaya alma planlarımızın başında Coppercoat’u yenilemek ve vanaları değiştirmek var. Ara ara bahsediyorum teknenin altındaki boyanın normal zehirli boya yerine coppercoat olduğundan. Coppercoat’u bizden önceki sahibi yaptırmış. Boya şu anda yaklaşık on yaşında. Vanaları artık değiştirmek zorunda olmasak belki bir – iki sene daha tekneyi karaya almadan idare edebilirdik. Coppercoat uygulaması ile ilgili bizim de ilk deneyimimiz olacak bu. Fikir ve deneyimlerimizi ilerleyen zamanlarda sizlerle de paylaşacağız…
Coppercoat’un En Büyük Avantajı
Coppercoat’un en büyük avantajı her sene yenileme gerektirmemesi. Sezonda ara ara Fırat’la birlikte dalıp teknenin altını temizlememiz yeterli oluyor. Hatta biz tekneyi en son 2017 yılının Ekim ayında karaya almıştık. Ve en son o zaman tekne hazır karada diye altı da basınçlı suyla yıkanmıştı. Boyayla ilgili başka bir işlem yapılmamıştı. Evet o son karaya çıkışımız teknenin altıyla veya coppercoat ile pek alakalı bir sebepten değildi. Bir kaza yaşamıştık. Tamirat işlemleri için karaya çıkmamız gerekmişti.
Tekneyi Karaya Alma – Plansız Karaya Çıkışımız
2017 yılının Ekim ayında hiç hesapta yokken maceralı bir gece sonunda tekneyi karaya almak zorunda kalmıştık. Yaşadıklarımızı kısaca anlatmam gerekirse; arkadaşımız Ali ile birlikte iki tekne Orhaniye’den başlayıp geze geze daha güneye inmeyi planlamıştık. Nereye kadar gideceğimizi planlamamıştık. Amaç hem deneyim kazanmak hem de yeni yerler keşfetmekti. Sırayla Orhaniye, Selimiye, Kocabahçe, Bozburun, Söğüt, Bozukkale, Serçe ve Çiftlik Koylarında demirlemiş ve çok keyifli günler geçirmiştik. Erzağımız ve suyumuz azalınca Çiftlik Koyu’nda hem alışveriş yapar hem de restoranlardan birinin iskelesine bağlanır güzel bir akşam yemeği yeriz diye düşünmüştük. Hava çok sakindi. Ve biz gerçekten tam da düşündüğümüz gibi çok iyi vakit geçiriyorduk.
Çiftlik Koyu’ndaki Kabus Gece
Keyifli bir akşam yemeğinden sonra teknelere geçmeden evvel restoranın işletmecisi “akşam biraz soluğan olabilir, kıç halatlarınızı bir miktar gevşetin ki tekne rahat salınsın” diye bizi uyardı. Biz de tavsiyeye uyduktan sonra dinlenmek için teknelere dağıldık. Gece yarısı havuzluktan içeri giren fener ışığı ile irkildik. İşletmecinin tek tek tüm teknelere tonozu atıp alargaya geçmesini söylediğini gördük. “Soluğan artıyor ve iskelenin tonozu bu kadar tekneyi bu soluğanda taşımaz, iskeleden ayrılmanız lazım” diyordu. Henüz ne olduğunu anlayamamışken teknelerin iskeleden bir bir ayrıldığına tanık olduk.
Biz de iskeleden ayrılmak için hazırlandık. İskelemizde Ali, sancağımızda başka bir tekne vardı. Sıra Ali’ye geldiğinde soluğanla birlikte rüzgar da iyice arttı. Ali tam tonozunu attığı esnada sancak tarafımızdan bindiren sağanakla birlikte teknesi iskeleye bordaladı. Kıçı da bize çarparak dalganın etkisiyle bir yukarı bir aşağı bize zarar vermeye başladı. Biz onu beklemeden çıkmaya karar verdik. Tam o anda sanki bir filmdeymiş gibi her şey üst üste gelmeye başladı. Yağmur, şimşek, fırtına ve zifiri karanlık bir gece…
Üzerimde pijamalarla sırılsıklam olmuş bir şekilde elimdeki usturmaçayı Ali’nin tekneyle bizim teknenin arasında nereye sıkıştırsam diye bakıyorum…
Çiftlik Koyu’ndaki o gecenin teknenin bordasındaki acı hatırası…
Denizde Plan Olmaz
Havanın sakinlemeyeceğini ve bir an önce oradan ayrılmamız gerektiği gerçeğini kabullenince ben hemen öne gidip tonozu attım. Ama sancağımızdan esen 20 – 25 knot hava bizi Ali’nin teknesine yapıştırdı. Ali’nin teknesine sürterek de olsa ayrılmaya çalışırken gelen kuvvetli sağanak bizi bu sefer de T iskelenin ek ucuna savurdu. Sancak alabanda dümene ve tam yol motora rağmen tekne hiç söz dinlemedi. Ve biz T iskelenenin ucuna sürterek iskeleden çıkabildik.
İskeleden ayrıldıktan sonra bizden önce ayrılmış diğer teknelerle birlikte bu sefer de koyun içinde demir atma macerası başladı. O kargaşa içinde ilk bulduğumuz uygun yere demirledik. Tabii ilk iş; biraz sakinleştikten sonra aldığımız hasarı kontrol etmek oldu. Sonra da sabaha kadar durmayan soluğanda, dalgayı da yandan aldığımız için bir sağa bir sola yatan teknede yaşadığımız en huzursuz geceyi yaşadık. Sonrasındaysa hem biz hem de Ali için plansız bir karaya çıkma macerası ve sigortacı işlemleri gibi hiç planlarda olmayan durumlar yaşandı. Ama hepsi bizde sıkı birer deneyim olarak kaldı. Bu tatsız maceradan birçok yeni şey öğrenerek ve denizde plan olmaz lafını iyice içimize sindirerek çıkmış olduk.
Kısaca anlatayım demiştim ama yine hikayenin içinde kayboldum sanırım.
Yine de o akşam ve sonrasında başımıza gelenleri tüm detaylarıyla okumak isterseniz yazının linkini aşağıda paylaşıyorum.
Çiftlik Koyu’nda Kabus Gibi Bir Gece
Yazıda konu aldığımız dönem ve sonrasını içeren Youtube videomuz:
Yazılış Tarihi :14.03.2021
MotorBoat & Yachting Dergisi, Nisan 2021 sayısında yayınlanmıştır.
- Sonraki yazıda; Mavi Dünyaya Yolculuk
Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.
Teknelerde LPG Güvenliği
Teknelerde LPG Güvenliği Tekne sahibi olduktan sonra, elimizden geldiğince her konuda bilgi edinmeye ve kendimizi geliştirmeye başladık. Gerek yelken konusunda, gerek motor konusunda, gerekse de teknenin diğer teçhizatları konusunda hep bir şeyler öğrendik. Ancak teknemizin LPG güvenliği hep bir soru işaretiydi bizim için. Çünkü ne......
Uzun Bir Aradan Sonra Merhaba
Merhaba dostlar, O kadar uzun zamandır beyaz bir sayfa açıp karşısına oturmadım ki… Uzak kaldım blog yazılarından ve sizlerden. O yüzden kısa bir bilgilendirme yapmak, biraz da iç dökmek istedim. 2022 sezonu güzel bir sezondu. Tekneyle ilk defa Kaş Kekova taraflarına gittik biliyorsunuz. Videoları bu......
Tekneyle Kaş’a Gidiyoruz
2022 sezonu biraz bakım onarım işleriyle başlamış olsa da, sonunda Haziran ayının sonunda iskeleden ayrılıp güneye doğru olan seyrimize başladık. Ve tekneyle Kaş’a gidiyoruz dedik. Ama ne kadar güneye sorusunun cevabı henüz yok çünkü şu an hala Kaş’tayız. İlerleyen günler bize ne getirecek henüz bilmiyoruz.......
Tekneye Yıldırım Düşmesi
Tekneye yıldırım düşmesi hikayelerini sağdan soldan duyar, hayretler içinde dinlerdim. Bir gün bizim de başımıza gelebileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama geçtiğimiz sezon yani 2021 yılının Ekim ayındaki bir fırtınada bizim de başımıza geldi. Bu yazıyı hazırlamamın sebebi; hem yıldırım düşmesinden etkilenen teknemizde karşılaştığımız aksaklıkları anlatmak......
No Comments