Teknede İş Bölümü

25 Şub Teknede İş Bölümü

Teknede iki veya daha fazla kişiyseniz, mutlaka kendi aranızda işleri bölüşüyorsunuzdur. Ama tek başınaysanız her işi mecbur kendiniz yapıyorsunuz eminim. Onun da artıları eksileri vardır mutlaka ama benim hiç bilmediğim bir konu. Biz en başından beri, yani beş senedir olan tekne hayatımızda, tekneyi karı koca paylaştığımız için, teknede iş bölümü de bizim için o kapsamda şekillendi.

Şu senin görevin olsun bu benim görevim olsun diye bir konuşma geçmedi hiç aramızda. Her şey kendiliğinden bir şekilde paylaşıldı. Mesela tekne mutfağı ile ilgili tüm sorumluluklar (alışveriş listesi oluşturmak, stok yapmak, alınan ürünleri depolara yerleştirmek, yemek yapmak gibi) bende. Fakat bulaşık makinemiz olmadığı için Fırat o konuda bana hep yardımcı oluyor. Bir kişinin tek başına yıkayacağı bulaşığı, ikimiz kolaylıkla hallediyoruz. E mutfak görevleri bendeyken, onarım işleri, motor bakımı gibi konular da otomatikman Fırat’da. Ben de ona elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ama açıkçası bazı konulardan da uzak kalmak işime gelmiyor değil.

Uzak kalmanın işime geldiği işlerden biri de tutya değişimi. Fırat bu fotoğrafta dalış ekipmanını kuşanmış göreve gidiyor : )

Tekne Altının Coppercoat Olması

Periyodik tekne bakımlarının çoğunu mümkün olduğunca kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Mesela vinç bakımları, kromların parlatılması, tiklerin bakımı hatta tekne altının temizlenmesini bile kendimiz yapıyoruz. Bu konuda bir avantajımız var çünkü biz tekneyi aldığımızda teknenin altında zehirli boya yerine coppercoat vardı. Coppercoat kısaca bakır alaşımlı farklı bir tür boya bileşimi. İlk yapılış maliyeti zehirliye göre çok daha fazla ancak zehirli boyadaki gibi her sene veya iki senede bir karaya alınıp tekrarlanmasına gerek yok çünkü Coppercoat yaklaşık on sene dayanıyor. Ara sıra dalıp teknenin altında oluşan yosunumsu jel tabakayı ve kekamozu temizlemeniz yeterli oluyor. İşte bunu da belli aralıklarla dalarak yine Fırat’la birlikte yapıyoruz.

Fırat tekne altında oluşan yosunumsu jel tabakayı temizliyor.

Demirlemede Görev Paylaşımı

Bir koyda demirdeyken sonradan koya gelip demirleyen teknelerin nasıl demir attıklarını, demir atarken görevleri nasıl paylaştıklarını izlemeyi çok seviyorum. İzlenimim genelde iki kişilik teknelerde eşlerin bizimkinin tam tersi şeklinde görev paylaştığı yönünde. Yani kaptan dümende oluyor, eşiyse teknenin önünde demir atma veya alma görevini üstleniyor.

Biz bunun tam tersini uyguluyoruz, yani ben dümende oluyorum Fırat’sa demir atıyor veya demiri alıyor. Bunun sebebi bizim teknede demir alımında müdahale edilmezse zincirin anında yığılma yapması ve kavaletadan kurtulması. Üst üste yığılan ve hemen tepe yapmaya başlayan zincirin deponun içinde düzenli olarak yönlendirilmesi gerekiyor. Tekne tasarımından dolayı, oluşan tepeciği ara sıra yıkmak maalesef yeterli olmuyor. Fırat bu görevi, çalışan ırgat ile dip dibe olması sebebiyle biraz tehlikeli bulduğundan dolayı kendisi üstlendi. Bana da dümen tutmak kaldı. Bu sayede özellikle sert havalarda daha iyi dümen tutmayı ve gaz kolunu korkmadan kullanmayı öğrendim.

Direğe çıkmadaki görev paylaşımımızdaysa Fırat direğe çıkan, bense onu direğe çeken olarak görev yapıyorum.

Demir Atarken Debriyaj Kolu Kullanımı

Diğer teknelerden farklı olarak demir atarken de demiri kumandayla atmak yerine debriyaj koluyla atıyoruz. Çünkü bizde baş pervane yok ve bu sebeple özellikle yan rüzgarda yavaş demir atma gibi bir lüksümüz de yok. Demiri hızlıca zemine ulaştırmalı ve bir an önce düzgün bir şekilde sermeliyiz. Bu aşamada debriyaj kolunu kullanmak bize hız katıyor. Debriyaj kolu arada sıkışabiliyor ve benim gücüm sıkışan kolu gevşetmeye pek yetmiyor.

Tüm bunlar birleşince demir atarken ve alırken Fırat teknenin başında görev yapıyor, bense dümende kalıyorum. Önde ırgatın sesinden, arkadaysa motor gürültüsünden teknenin başından kıçına sesini duyurabilmek bazen çok zor oluyor. Bana neden bağırdın, hayır bağırmadım gibi yanlış anlaşılma ve tartışmalara engel olmak için genelde el hareketleri ile anlaşıyoruz. Bu sayede çoğu zaman hiç konuşmadan sadece el hareketlerini kullanarak demir atma/alma görevini tamamlıyoruz.

Seyirde en sevdiğim görevlerden birisidir dümen tutmak : )

Kıçtan Kara Operasyonu

Genelde alargada kalmayı tercih etsek de bazen koyun yapısı gereği kıçtan kara yapmamız gerekiyor. O zamanlarda demiri atıp tuttuğundan emin olduktan sonra Fırat halatla suya atlıyor ve yüzerek karaya çıkıyor. O esnada benim görevim halatın düzgün bir şekilde gittiğinden emin olmak ve dümende kalmak. Hiç problem yaşamadığımız bir operasyonda Fırat hızlıca karaya çıkıp bizi uygun bir kayaya bağlıyor ve tekneye geri dönüyor.

Ama bazen problemler olabiliyor. Mesela halat yetmiyor. O esnada rüzgar esiyor, tekne dönüyor, ve her şey üst üste geliyor… Böyle durumlarda dümende ben olduğum için azalan halatla mı ilgileneyim, gerekli manevraları yapıp tekneyi eski konumuna mı getireyim açıkçası zorlanıyorum ve yapım gereği de maalesef biraz heyecanlanıyorum. O yüzden geçtiğimiz yaz bu operasyondaki görev paylaşımımızı güncelledik. Artık karaya yüzüp bizi uygun bir yere ben bağlıyorum. Fırat’sa teknede kalıp bana göre çok daha sakin ve kolay bir şekilde gerekli manevraları yapıyor. Sonuç; bu şekilde sanırım ikimiz de daha mutluyuz. Ama tabii ki aslında en makbulü teknede herkesin her işi yapabilmesidir…

Sizde nasıl teknede iş bölümü? Görevleri nasıl paylaşıyorsunuz? Yorumlarda sizin teknede iş bölümü paylaşımlarınızdan bahsederseniz çok mutlu olurum.

Yazılış Tarihi :08.01.2021

MotorBoat & Yachting Dergisi, Şubat 2021 sayısında yayınlanmıştır.

Tekne ve deniz yaşamı ile ilgili videolarımızı YouTube sayfamızdan izleyebilirsiniz.

• Sonraki yazıda; İlk Teknesini Alacaklara Öneriler

Yeni yazılardan ve güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Facebook Sayfamızdan takip edebilirsiniz.

facebook.com/sailingmia